Paris Moda Haftası’na Kardashian ve Hilton rekabeti damgasını vurdu. Kim Kardashian davetlisi olduğu defilelerde yarattığı polemiklerle hafta boyunca konuşuldu. 45 dakika geç kaldığı Victoria Beckham defilesinde Anna Wintour’un onu görmezden geldiği video viral oldu.
Sabah gazetesinden Pelin Kaya’nın haberine göre Kendall Jenner ise uzun zamandır yürümediği kadar defilede yürüdü. Özellikle bir güzellik markasının podyumunda yaptığı şov yürüyüşüyle, kıyafetiyle her detayıyla günlerce konuşuldu. Sahnede giydiği 150 bin adet Swarovski taşının elle işlendiği Ludovic de Saint Sernin imzalı elbisesi tüm moda otoritelerinden tam not aldı.
Defilelere kardeşi Nicky Hilton Rothschild ile katıldı. Nicky Hilton dünyanın en güçlü ve aynı zamanda gizemli ailesi Rothschild’lara gelin gitti.
İşte Pelin Kaya’nın Paris Moda haftası ile ilgili haberin devamı:
“Valentino son koleksiyonuyla bizleri yepyeni bir teknikle tanıştırdı. Markanın ‘Altorilievo’ isimli tekniğine yakından göz atalım. Bu teknikle hibiskus, ananas ve diğer barok motifler ince bir işçilikle hayata geçmiş. Peki nasıl?
Altorilievo, heykel parçalarının ve figürlerin aynı malzemeden yapılmış, sert bir kalıba tutturularak gerçekleştiği bir heykelleme yöntemi oluyor. İpek üzerinde payetler, kadife üzerinde inciler vb. şekilde akla gelen nakış yöntemi bu yeni teknikle başka bir boyutla tanışıyor. Koleksiyonun temeli her şeyin vücudun etrafında inşa edilmesi olduğu için vücudu örtmek ya da gizlemek için değil, hareketi artırmak ve teni yüceltmek için bu çalışma gerçekleştirilmiş. Bedenin kendisinin de nakışın bir parçası olması istenmiş. Bu nedenle seçilen kumaş da pamuk ve keten kullanımıyla mütevazı tutulmuş.
SAMİMİ BULUNMADI
Pamela Anderson Paris Moda Haftası’nda kendince bir manifesto yarattı ve katıldığı her defilede ve davette makyaj yapmayı reddetti. Yıllarca kendisini yüksek feminenlik ve yoğun makyajlarla tanıdığımız için doğal olarak bu görünümü şaşırtıcı oldu. Hatta Vogue dergisi ile ortak bir çalışma da yaptı. Adını tekrar duyurmasına duyurdu ama etki yarattı mı diye sorarsanız şimdilik herhangi bir şey söylemek için çok erken. Şahsen artık birçok akımın kişisel reklama dönüştüğüne şahit oluyorum. Bir akımı başlatmak için o düşüncenin altını sağlam şekilde doldurabiliyor olmak gerekir. Yıllardır süregelen rahat hissetme psikolojisinden destek alarak bunu yapması ben de heyecan yaratamadı. Bu konuda başarılı örnek diyebileceğim tek isim var o da Alicia Keys. Yıllardır bu tavrı takınıyor ve başarılı şekilde de duruşunu görünümlerine uyarlamayı başarıyor.
GÜCÜNÜ TOPLAMAYA ÇALIŞIYOR
Balenciaga uzun zaman sonra ilk kez eski gücünü topladığı bir defile gerçekleştirdi. Çocuk istismarı davası sebebiyle kaybettiği tüm ünlü isimleri bu Paris Moda Haftası’nda geri kazandı. Defile sonrası Kreatif Direktör Demna’nın verdiği röportaj epey konuşuldu. Yaptığı şeyin sosyal medya, beğeniler veya bir yazıdaki başlık için olmadığını, işinin pazarlama değil yaratıcılık olduğunu söylemiş. Demna her ne kadar bunu dese de şimdiye kadar her hareketi sistemin parçası olmaya hizmet eder nitelikteydi. Defile ardından sosyal medya üzerinde kardeşi Guram ile yarattığı tatlı polemik de bunu kanıtlar nitelikte. Bu konuya ayrı bir başlık açtım hemen alt tarafta.
KARDEŞLERİN MODA ATIŞMASI
Vetements markasının kreatif direktörü Guram Gvasalia Instagram hesabından abisi Balenciaga’nın kreatif direktörü Demna Gvasalia’ya tatlı bir moda savaşı açtı. Guram, iki tasarım birbirine çok benzediği için 2023 koleksiyonunda kendi tasarımını ve kardeşi Demna Gvasalia’nın Balenciaga 2024 koleksiyonu için yapmış olduğu yeni tasarımı yan yana koyarak altına “Bu elbiseyi seviyorum” yazdı. Görselde ise Balenciaga’nın adını vermeden “Diğer Marka” olarak fotoğrafı kullandı. Tabii sonuçta bu paylaşım viral oldu ve iki marka da reklamsal açıdan kazanca geçti.
Sarah Burton’ın Alexander McQueen’deki görevinin yerine gelecek kreatif direktör belli oldu. Geçtiğimiz haftalarda Sarah Burton 26 yıllık görevinin ardından Alexander McQueen için son defilesini verdi. Sean McGirr, Alexander McQueen’in yeni kreatif direktörü olacak.
Yeni kreatif direktör McGirr, en son JW Anderson’da erkek hazır giyim bölümünün başında rol almış. Daha öncesinde de Dries Van Noten’da kadın giyim koleksiyonu üzerinde çalışmış. Özgeçmişinde ayrıca Uniqlo adına Burberry ve Christophe Lemaire’de görev aldığı da yazıyor. Görünen o ki yeni jenerasyona daha aşina bir isimle karşı karşıyayız. Sean McGirr’in Alexander McQueen’e atanmasıyla Kering Grup’un tüm kreatif direktörlerinin beyaz ırktan ve erkeklerden oluşuyor olması sosyal medyada homurdanmaları başlatmış oldu.”
patronlardunyasi.com