AB’den Gümrük Birliği ve vize için koşullar

AB Komisyonu, Türkiye ile yeni bir başlangıç ve stratejik iş birliği için Gümrük Birliği’nin modernizasyonu ve vize kolaylığı önerdi, karşılığında Ankara’dan Kıbrıs ve Rusya konusunda adım atmasını istedi.Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun 8 Kasım’da açıkladığı Türkiye raporunun ardından Türkiye ile ilişkilerin gelecekte nasıl şekillendirileceğine yönelik öneriler içeren rapor kamuoyuna sunuldu. AB liderleri, 29-30 Haziran’daki zirve toplantısında AB Komisyonu ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi’ni, Türkiye ile ilişkilerin “stratejik ve ileriye dönük bir bakış açısı ile” şekillendirilmesi hedefiyle öneriler sunmakla görevlendirmişti. Bu adım, Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ın Mayıs ayında yeniden cumhurbaşkanlığına seçilmesinin ardından ilişkilerde “yeni bir başlangıç arayışı” olarak değerlendirilmişti. Raporu bir basın toplantısıyla kamuoyuna sunan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile AB Komisyonu’nun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu üyesi Oliver Varhelyi, Türkiye ile “ortak çıkar ve yarara dayalı stratejik iş birliğini” geliştirme isteğine vurgu yaptı. AB liderleri tarafından onaylanması gereken Komisyon önerileri arasında Gümrük Birliği’nin modernizasyonu, belirli gruplara vize kolaylığı, üst düzey temasların canlandırılması ve yatırımların desteklenmesi de bulunuyor. AB Komisyonu Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye’nin AB için çok önemli bir partner, komşu ve aday ülke olduğuna vurgu yaparak değişen jeopolitik koşullar altında görüş ayrılıklarından bağımsız olarak ortak tutum sergilenen alanlara odaklanılması mesajı verdi. Raporun, Türkiye’nin tıkanan üyelik süreciyle ilgili olmadığını, “AB üye adaylığından ayrı, daha geniş bir bakış açısı yansıttığını” belirten Borrell, Türkiye ile ilişkilerin geleceği için sundukları önerilerin “kademeli, orantılı ve geriye döndürülebilir” nitelikte olduğuna vurgu yaptı. Gümrük Birliği’ne Kıbrıs ve Rusya şartı Borrell, “AB ve üye devletlerinin çıkarlarını savunmak ve bölgesel istikrarı desteklemek yönünde elimizdeki tüm araçları kullanmaktaki kararlılığımızı yeniden teyit ediyoruz. Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortam sağlamak AB’nin stratejik hedefidir. Beklentimiz çok açık. Doğu Akdeniz’de sükunetin devamı ve refahın ilerletilmesi” dedi. Türkiye ile Gümrük Birliğinin modernizasyonu için görüşmelerin başlatılmasını önerdiklerini belirten Borrell, “Bunun gerçekleşmesi için Türkiye’den yapmasını beklediğimiz şeyler konusunda da çok netiz. Ticari anlaşmazlıkların ele alınması, Rusya’ya yönelik yaptırımların delinmesinin önlenmesi için bizimle iş birliği ve Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlatılmasına yardımcı olacak bir klima yaratması” diye konuştu. AB Komisyonu’nun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu üyesi Oliver Varhelyi de “Türkiye ile kilit konulardaki görüş ayrılıklarına rağmen bizi birleştirenler ayıranlardan daha fazla” diyerek toplumlar arasındaki yakın temasa işaret etti, ekonomi, ticaret, enerji, ulaşım gibi alanlardaki büyük potansiyele vurgu yaptı. Türkiye’nin 2013’ten bu yana talep ettiği vize kolaylığı için koşulları halen yerine getirmediğini belirten Varhelyi, ancak vize konusunun toplumlar arasındaki yoğun ilişkiler ve ekonomi açısından önemli olduğunu, bu nedenle vize kolaylığını öneriler arasına aldıklarını kaydetti. “Kıbrıs’ta iki devletli çözüm önemli bir sınama” Raporun sonuç bölümünde, Türkiye’nin Doğu Akdeniz, çeşitli AB ülkeleriyle ikili ilişkiler ve bazı ticari anlaşmazlıklar konusunda daha yapıcı bir tutum sergilediği belirtildi, ancak Kıbrıs’ta “iki devletli çözüm” politikası önemli bir sınama olarak nitelendirildi. Rusya-Ukrayna savaşı ile ilgili olarak Türkiye’nin Ukrayna’dan tahıl ihracatı gibi konularda önemli ve faydalı girişimlere öncülük ettiği, ancak diğer yandan Rusya’ya yaptırımların Türk toprakları üzerinden delinmesi konusunda son dönemdeki çabaların henüz somut sonuç vermediği belirtildi. Raporda Türkiye’nin bölgesel anlaşmazlıklarda askeri yöntemleri desteklemesi ve Hamas ile ilgili görüşlerinin AB’nin tutumuyla bağdaşmadığı da kaydedildi. Türkiye’de insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanındaki “vahim” duruma, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmamasına işaret edilerek hukukun üstünlüğü ve temel haklar konusunda diyaloğun ilişkilerde önemli yer tutmayı sürdüreceği vurgulandı. Raporda, “Kıbrıs konusu dahil olmak üzere iyi niyete dayalı diyalog ve tek taraflı eylemlerden kaçınılması, daha fazla iş birliği ve karşılıklı yarara dayalı bir ilişki geliştirilmesine yardımcı olabilir” denildi. Komisyon’un liderlere önerileri Raporda AB liderlerinin dikkatine sunulan öneriler ise şöyle: – AB ile Türkiye arasında 2019 yılında askıya alınan ekonomi, enerji ve ulaşım alanlarında Yüksek Düzeyli Diyalog toplantılarının yeniden başlatılması. Bunun için Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki “yasadışı” sondaj faaliyetlerinden ve AB’ye üye devletlerin egemenlik haklarını ihlal edecek diğer tüm eylemlerden kaçınmaya devam etmesi şart koşuluyor. Bu bağlamda AB-Türkiye Ortaklık Konseyi toplantılarının da bakanlar düzeyinde yeniden başlatılması tavsiye ediliyor. İklim, sağlık, göç, güvenlik, tarım, araştırma ve inovasyon alanlarında sektörel yüksek düzeyli diyalogda yeni toplantıların organize edilmesi de öneriler arasında. – Dış politika ve bölgesel konularda diyaloğun daha etkili ve işler bir şekilde sürdürülmesi için daha iyi yapılandırılıp düzenli hale getirilmesi. Bu konuda da Türkiye’nin AB’nin ortak güvenlik ve dış politikalarına uyumu için kararlı adımlar atması isteniyor. Türkiye Dışişleri Bakanı’nın ilgili konularda AB dışişleri bakanlarının gayrıremi toplantılarına davet edilmesi, AB ile NATO arasındaki stratejik ortaklığın geliştirilmesi hedefiyle paralel olarak Türkiye’nin, AB Ortak Güvenlik ve Savunma Politikaları misyon ve operasyonlarına katkısını artırmaya teşvik edilmesi de öneriliyor. Gümrük Birliği modernizasyonu için koşullar -Sektörel iş birliği başlığı altında Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği’nin modernizasyonu için müzakere çerçevesini belirlemek üzere istişarelere başlanması tavsiye ediliyor. Bunun için Türkiye’nin Rusya’ya yönelik yaptırımların kendi toprakları üzerinden delinmesine karşı hızlı ve etkin adımlar atması ve AB ile ticari anlaşmazlıkları çözme çabalarına devam etmesi isteniyor. Rusya yaptırımlarına uyum çerçevesinde özellikle muharebede kullanılan ürünleri içeren Ortak Yüksek Öncelikli Ürünlerin yeniden ihracını engelleyecek etkili önlemleri hayata geçirmesi, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlatılmasına zemin hazırlayacak bir ortam yaratması da Türkiye’den talep ediliyor. -Yatırımlar başlığı altındaysa kamu ve özel yatırımların artırılması için başta internet bağlantıları, dijital, enerji, ulaştırma ve yeşil enerji alanlarında, Avrupalı ve uluslararası mali kuruluşlarla yakın iş birliği içinde Türkiye Yatırım Platformu çerçevesindeki sözleşmelerin imza sürecinin hızlandırılması öngörülüyor. Avrupa Yatırım Bankası Türkiye’deki tüm sektörlerde faaliyetlerini yeniden başlatmaya davet ediliyor. Türkiye’ye sığınmacılarla ilgili talepler “Göç yönetimi ve sığınmacılarla ev sahibi topluma mali destek” başlığı altında, 2016 yılında imzalanan mülteci mutabakatının daha etkili ve iki tarafın da yararına olacak şekilde uygulanması isteniyor. Bu bağlamda Türkiye’den AB’ye düzensiz göç akınını önlemek üzere çabalarını artırması, sınır koruma önlemlerini güçlendirmesi, insan kaçakçılarına karşı önlemleri artırması, Yunan adalarından geri gönderilen sığınmacıların geri kabulüne yeniden başlaması isteniyor, İstanbul Havalimanındaki yolcu taraması ve sınır kontrollerinin etkinliğinin artırılması için Türk makamları ve havayolu şirketleriyle mevcut iş birliğinin devam ettirilmesi öneriliyor. 2016’daki mutabakat çerçevesinde AB ülkelerinin Türkiye’den Suriyeli sığınmacıları kabul etmesi, ayrıca Türkiye’deki sığınmacılar ve sığınmacıların yoğun yaşadığı bölgedeki ev sahibi topluluklara desteğin sürdürülmesi de destekleniyor. Belli gruplara vize kolaylığı ve Schengen Önerilerin “Vize Prosedürleri” başlıklı son bölümünde ise başta iş insanları, öğrenciler ve AB ülkelerinde akrabaları yaşayan Türk vatandaşları olmak üzere belirli kategorilerdeki Türk vatandaşlarına vize kolaylığı için, üye ülkelerin olanakları öncelikli olarak gözden geçirmesi isteniyor. Önerinin, Schengen Bölgesine çoklu giriş vizelerini kapsadığına da işaret edilerek bu tür vizelerin uzun süreliğine verilmesi için vize kurallarındaki esnekliklerin sonuna kadar kullanılması tavsiye ediliyor. DW / BK,JD DW Türkçe’ye VPN ile nasıl erişebilirim?

 

 


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir